9 Nisan 2012 Pazartesi

İNSAN VE ÇEVRE


                              İNSAN VE ÇEVRE
   
          Kara, deniz ve havanın her zerresinde canlılar bulunur. Bu canlılar dengeli bir şekilde ürer, birbirinden gıdasını alıp yaşar ve çevreyi kirletmeden, yeryüzünde leş faciasına yol açmadan ölür veya başka canlılara yem olur. Bu düzen milyarlarca yıldır devam etmektedir.
         Çevremizde bulunan varlıklar; canlı ve cansız varlıklar olmak üzere ikiye ayrılır. Cansız varlıklar su, toprak, hava, mineral, ışık vb. iken; canlı varlıklar ise insanlar, hayvanlar, bitkiler, tek hücreli canlılar vb. dir.
         Canlılar tek başlarına bulunmaz. Bir canlı yaşamını ancak diğer canlılarla etkileşim halinde olduğunda sürdürebilir. Örneğin; geyiklerin yaşaması için ortamda besleneceği otlaklar bulunmalı, büyük balıkların beslenmesi için ise ortamda beslenebileceği canlılar bulunmalıdır.

                                       İNSAN VE ÇEVRE KAVRAM HARİTASI

                            

                                                          TÜR-POPULASYON-HABİTAT

TÜR: Ortak bir atadan meydana gelen, çiftleştiklerinde verimli döller verebilen, benzer özellik gösteren canlılara tür denir. Aslan, köpek, insan, papatya, menekşe, penguen hepsi türe birer örnektir. Fakat etrafımızda gördüğümüz her canlı tür değildir örneğin katır ve kurt köpeği birer tür değildir. Çünkü; kendi aralarında üreyemezler ve farklı türlerin birleşmesiyle oluşurlar bu yüzden tür sayılmazlar.
         O halde bir canlının tür sayılabilmesi için;
1.Ortak atadan gelmek
2.Benzer özellikler taşımak
3.Kendi aralarında çiftleştiklerinde üreyebilen bireyler oluşturmak gibi özellikleri taşıması gerekir.
                                   


                                     Cep Telefonları İçin Hareketli Duvar Kağıdı Ekran Koruyucu 2
                                                                                                      

                                  Köpekbalığı Hareketli Gif Resim
                                 


POPULASYON: Belli bir bölgede yaşayan, aynı türe ait bireylerin oluşturduğu canlı topluluğuna populasyon denir. Karadeniz’de yaşayan Hamsi balıkları, Van Gölü’nde yaşayan İnci kefali populasyonlara birer örnektir. Fakat bir türün bireyleri farklı bölgelerde populasyon oluşturabilir. Örneğin sazan balıkları hem Sapanca gölünde hem de Eğirdir gölünde iki farklı populasyon oluştururlar.

                                               

HABİTAT: Her populasyona ait bireyler doğada kendilerine ait yerlerde yaşamlarını sürdürebilirler. Bireylerin bu doğal yaşam ortamlarına habitat denir. Habitata yaşam adresi de denilebilir. Her habitatın kendine özgü fiziksel, kimyasal şartları ve iklimsel özellikleri vardır. Habitatta birden fazla hayvan ya da bitki türü yaşar. Habitat örnek verirsek; Kutup ayısının habitatı kuzey kutbudur, İnci kefalinin habitatı Van gölüdür.

                                           



                                                                   EKOSİSTEM
      Bir bölgede yaşayan bütün canlıların ve onların yaşamlarını etkileyen cansız faktörlerin oluşturduğu bütünlüğe ekosistem denir. Ekosistemde bulunan canlılar, bitkiler, hayvanlar ve mikroorganizmalardır. Cansızlar ise; su, rüzgâr, toprak, hava, güneş ışığı vb. varlıklardır.
           
                                                    EKOSİSTEM=Habitat + Habitatta yaşayan tüm canlılar

 Canlılar ile cansız ortam arasında sürekli bir etkileşim vardır. Bu nedenle canlının yaşadığı yeri o bölgede yaşayan diğer tüm canlılar ve o bölgenin cansız koşulları belirler. Her ekosistemin kendine özgü fiziksel ve kimyasal koşulları vardır. Bir ekosistemde ancak bu koşullara uyumlu olanlar yaşamlarını sürdürebilir.

                                                           EKOSİSTEM ÇEŞİTLERİ
1-ÇÖL EKOSİSTEMİ: Çöller sıcaklığın yüksek, nemin düşük, rüzgârın şiddetli ve yağışın düşük olduğu ekosistemlerdir. Canlı yaşamı için çok uygun koşulları bulunmaz. Bundan dolayı çöllerde az sayıda bitki ve hayvan türü bulunur. Bu da bize ekosistemin iklim özellikleri bu ekosistemde yaşayan canlı çeşitliliğini belirlediğini gösterir. Çölde yaşayan kaktüs bitkisi gövdesinde besin ve su depolayarak ortam koşullarına uyum göstermiştir ve bu şekilde yaşamını sürdürmektedir. Benzer şekilde çöl tilkisinin de tüyleri açık renklidir böylece güneş ışığını yansıtarak kendini sıcaklığa karşı korur.

                                         

2-DENİZ EKOSİSTEMİ: Deniz ekosistemi bir hücreliden büyük vücutlu ya çok sayıda populasyonu içinde bulundurur. Denizlerin tuzluluğu, sıcaklığı, ışık miktarı, suyun derinliği burada yaşayan canlı çeşitliliğini etkilemektedir. Denizde yaşayan canlılar da hem birbiriyle hem de yaşadığı ortamla etkileşim halindedir. Denizle birbirinden farklı koşullara sahiptir. Tuzluluğu, sıcaklığı, derinliği birbirinden farklıdır. Bu nedenle her deniz canlısı her denizde yaşayamaz. Herhangi bir denizde bu denizin özelliklerine uyum sağlamış canlılar yaşayabilir.

                                                        

3-YAĞMUR ORMANLARI: Yağmur ormanları sıcaklık ve yağışın çok yüksek, rüzgârın zayıf etkili olduğu ekosistemlerdir. Bu iklim özelliklerinden dolayı yağmur ormanları dünya ikliminin dengede kalmasını da sağlar. Amazon ormanları en büyük yağmur ormanıdır. Yağmur ormanları ekosisteminde çok sayıda bitki ve hayvan yaşar. Bunlara örnek olarak; yırtıcı kuşlar,  palmiyeler, maymun, böcekler verilebilir. Yağmur ormanları ekosistemi canlı çeşitliliği açısından çok zengindir.

                                         

                                                                       BESİN ZİNCİRİ VE BESİN AĞI

        Canlıların ortak özelliklerinden biriside beslenmedir. Doğada canlıların beslenmesinin temelinde enerji ihtiyaçlarını karşılamaları yer almaktadır. Bütün canlıların kullandığı enerjinin temel kaynağı güneş enerjisidir. Tüm canlılar doğrudan ya da dolaylı olarak güneş enerjisini kullanırlar. Güneş enerjisinden faydalanmak için canlılar arsında kurulan beslenme etkileşimine BESİN ZİNCİRİ denir.
       Bu besin zincirinde üretici, otçul, etçil ve hem etçil hem otçul olmak üzere dört çeşit canlı grubu bulunur.Güneş ışığını kullanarak karbondioksit ve sudan besinini üreten canlılara ÜRETİCİ denir.buğday, mısır, karpuz, elma gibi canlılar üreticidirler.üreticiler yaşamın başlaması ve devam etmesini sağlayan en önemli canlı gruplarıdır..

                                      
      Üreticileri yiyerek beslenen canlılara OTÇULLAR denir. Keçi, serçe, zebra otçullara örnektir.
      Doğadaki otçul ve etçil hayvanları yiyerek beslenen canlılara ETÇİLLER denir. Kaplan, şahin, timsah etçillere örnektir.
      Hem üreticileri hem de etçil veya otçul hayvanları yiyerek beslenen canlılara HEM ETÇİL HEM OTÇULLAR denir. Ayı, insan buna örnektir.
            Ekosistemde yaşayan bu canlılar beslenme yoluyla birbirine bağlıdır. Her ekosistemde çok sayıda farklı besin zinciri bulunur her bir canlı çok sayıda farklı besin zincirinin halkasını oluşturabilir. Canlılar arasındaki bu karmaşık beslenme ilişkisine BESİN AĞI denir.

                                                           

             
                

Besin ağından kısa bir video

BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK


                                                                       BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK
                               
                                                                    

      Biyolojik çeşitlilik canlı organizmalar ile onların bulunduğu ortamlar arasındaki çeşitliliği ifade etmektedir. Bir ekosistemin biyolojik çeşitliliğini iklim, toprağın yapısı, ekosistemin dünyadaki konumu vb. etmenler belirler. Canlılar arsındaki besin zinciri denilen büyük etkileşimdeki kopmalar yani türlerin ortadan kalkması, besin zincirinin sürekliliğini bozar ve biyoçeşitliliği azaltır. Aynı şekilde türün artması da onunla beslenen tür çeşidi ve sayısını da artırır.
     Türkiye, büyük biyolojik merkezlerden biridir. Sahip olduğu olağan üstü zengin biyolojik çeşitlilik ile ılıman iklim kuşağının en önemli ülkeleri arasında yer almaktadır. Ülkemizin biyolojik zenginliğinin nedenleri;  Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının kesiştiği yerde bulunması iklim farklılıkları, deniz, göl, akarsu gibi ortam çeşitliliği ve yükseklik farklıklarıdır.
      Ekosistemde meydana gelen bozulma ve tahribatın sonucunda birçok hayvan nesli tehlikeye düşmüş ve yok olmuştur. Buna: Dinozorlar, Kunduz, Asya fili örnek verilebilir.

                                                                 BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİKLERİN ÖNEMİ

  A)BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİN ÖNEMİ: Bitkiler havayı temizler, erozyonu önler, toprağa organik madde kazandırır. Diğer canlılara da barınma ve beslenme ortamı sağlar. Bilimdeki ilerlemelere bağlı olarak birçok bitkiden, değişik hastalıklar için ilaçların elde edinmesi de mümkündür.
                                                       

B)HAYVAN ÇEŞİTLİLİĞİNİN ÖNEMİ: İnsanlar ilk çağdan günümüze kadar hayvanları avlayarak, evcilleştirerek gıda kaynağı olarak taşımacılıkta, giyimde ve tıpta kullanılmaktadır. Bazı böcekler tarımda zararlı türlerle beslenerek bu türlerin savaşımında kullanılmaktadır. Bitkilerin büyük bölümü tozlaşma için böceklere gereksinim duyar bu şekilde bitki çeşitliliğinin devamını sağlamaktadır.

                                  

C)EKOSİSTEMİN EKOTRUZİM OLARAK SAĞLADIĞI FAYDALAR: Doğaya dayalı turizm, ekoturizim olarak adlandırılır. Milli parklara ve doğaya gidilerek insanlar streslerinden arınır. Biyolojik çeşitlilik ve doğal güzellikler bakımından, dünyada eşsiz bir yere sahip olan ülkemiz ekoturizim de  büyük potansiyele sahiptir. Örneğin: Kelebek Vadisi’ndeki kelebekleri görmek amacıyla, tatil sezonu boyunca günde 15.000 turistin ülkemizi ziyaret eder.

                                               

ÇEVRE SORUNLARI VE ETKİLERİ

                                                ÇEVRE SORUNLARI VE ETKİLERİ

                                       

          Hızlı  nüfus artışı,çarpık kentleşme, uzaya gönderilen uzay araçları, nükleer denemeler ve teknolojinin hızla ilerlemesi çevre kirlenmesine ve buna bağlı olarak da biyolojik çeşitliliğin azalmasına neden olmaktadır.bu durum sonucunda ise doğal denge bozulup ileride ekosistemlerin yok olmasına neden olacaktır.Ülkemizi ve dünyamızı tehdit eden bu sorunların başlıcaları ;hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği,orman tahribi ,çığ ve nükleer kirliliktir.

    1-HAVA KİRLİLİĞİ
         Havada %21 oksijen, %78 azot ve %1 oranında nem,karbondioksit gibi farklı maddeler vardır.Havanın bu yapısını değiştiren her madde kirleticidir.Atmosferde bulunan toz,duman,gaz,su buharı şeklindeki kirleticilerin,insan ve diğer canlılara zarar verecek düzeye ulaşmasına HAVA KİRLİLİĞİ denir.Fosil yakıtlar,sanayileşme,taşıtların egzoz gazları,volkanik patlamalar vb. gibi faktörler hava kirliliğine neden olur.Bu hava kirliliği asit yağmurlarına, sera etkisine,ozon tabakasının zarar görmesine neden olmaktadır.
                                   
                                                   


   a-)Asit yağmurları:Fosil yakıtların çok tüketilmesiyle havaya karışan gazların havadaki su buharı ile birleşerek yeryüzüne asit oranı yüksek yağışlar düşer.Bu yağışlara asit yağmurları denir.Asit yağmurları toprağı,bitkileri akarsu ve göllerdeki canlıları olumsuz yönde etkiler.İnsan ve hayvanlarda solunum sistemi rahatsızlıklarına neden olur.

   b-)Sera etkisi:Sanayileşme ve fosil yakıtların çok kullanılmasından dolayı havadaki karbondioksit miktarı artmaktadır.Atmosferde bulunan karbondioksit,yeryüzünden yansıyan ışınları tutarak ışınların atmosfer dışına çıkmasını engeller ve dünyanın ısınmasına neden olur.Bu olaya sera etkisi denir.Sera etkisi küresel ısınmaya neden olur.Küresel ısınmayla beraber buzullar erimeye,su kaynakları tükenerek çölleşmeye başlar .Yani dünya büyük bir tehdit altına girer.

    c-)Ozon tabakası: Ozon tabakası canlılar için zararlı olan güneş  ışınlarını emerek dünyaya gelmelerini engeller.Ancak günümüzde artan hava kirliliği yüzünden ozon tabakasındaki ozon gazı miktarı azalmış buna bağlı olarak da güneşten gelen zararlı ışınlar dünyaya ulaşmaktadır.Ayrıca güney kutbunda ozon tabakasında açılan delik yüzünden tüm canlılar büyük tehdit altında bulunmaktadır.

2-SU KİRLİLİĞİ
       Evsel ve endüstriyel atıklar,tarımsal mücadele ilaçları,asit yağmurlarının sulara karışması ile su kirliliği meydana gelir.Su kirliliği suda yaşayan canlıların yaşamını olumsuz etkilediği gibi suya ihtiyaç duyan tüm canlıları olumsuz etkiler.Mesela kirli sulardan insanlara ishal, dizanteri, kolera, sarılık gibi hastalıklar bulaşabilir.Bu yüzden tüm canlıları ve biz insanları korumak adına su kirliliğine neden olmamak için önlemler almalıyız.Bu önlemlerin en başında endüstriyel atıkları arıtmadan sulara karıştırmamalıyız,yağ gibi atıkları su ile karıştırmamalıyız.Bu atık yağları biriktirip yetkili yerlere vermeliyiz.
                                                                
                                                                              

3-TOPRAK KİRLİLİĞİ
      Tarımsal mücadele ilaçları, kimyasal gübreler, asit yağmurları evsel atıklar toprak kirliliğine neden olur. Toprak kirliliği o toprakta yaşayan tüm canlıların yaşamını hem dolaylı hem de doğrudan olumsuz yönde etkiler.Örneğin kirli bir toprakta yetişen bir bitki topraktaki kimyasalları alarak doğrudan etkilenmiş olur.İnsanlarda bu bitkileri tüketerek dolaylı yoldan toprak kirliliğinden etkilenir. Ayrıca toprağın verimini düşürür.Hatta toprak kirliliği doğrudan su kirliliğine de neden olur.Çünkü toprağı kirleten atıklar yer altı ve yer üstü su kaynaklarına karışabilir.                      


                                                                              


4-)ORMAN TAHRİBİ
     Ormanlar, orman yangınları, kaçak yapılaşma, tarım alanı açmak için birçok ormanın kesilerek yok edilmesi gibi nedenlerle ormanlar tahrip olmaktadır.Ormanların yok edilmesiyle canlılar için gerekli olan oksijen miktarını üretimi azalır,erozyon olasılığı artar,ormanlardaki bitki ve hayvan ekosistemleri yok olur.Hatta bazı türlerin habitatları yok edilerek türün yok olmasına bile neden olur.Ormanları tahrip etmemek insanların elinde.Onları koruyup kollamamız gerekirken zarar veriyoruz.Ormanları korumak için en basitinde piknik yaptıktan sonra çöplerimizi ve özellikle cam maddeleri toplamlıyız.Çünkü cam maddeler güneş ışığını yansıtarak büyük orman yangınlarına neden olabilir.



                          

5-)ÇIĞ
     Eğimli arazilerde birikmiş olan büyük kar örtüsünün yerçekimi etkisiyle kaymasına ÇIĞ denir.Çığ genelde zayıf bitki örtüsü olan yamaçlarda gerçekleşir.Çığ ile beraber verimli olan toprakta taşınır ve toprak verimsizleşmiş olur.Çığdan korunmak için ağaçlandırma çalışmaları yapılmalıdır.


                                      
6-)NÜKLEER KİRLİLİK
    Duyu organlarımızla algılayamadığımız zararlı ışınların çevreye yayılmasıyla oluşan bir kirlilik çeşididir.Bu ışınlar kansorejen etkiye sahiptir.Etkisi çok uzun yıllar boyunca devam eder.Nükleer silahlar,nükleer santraller ve nükleer atıklar bu kirliliğe neden olmaktadır.Bu kirlilik kalıtsal hastalıklara neden olarak engelli çocukların dünyaya gelmesine neden olur.
1986 yılındaki Çernobil faciasında çevreye yayılan radyasyon ,pek çok insanın ölümüne ,birçok insanın kanser ve çeşitli hastalıklara yakalanmasına neden olmuştur.Ayrıca bizim ülkemizi de olumsuz etkilemiştir.Özellikle Karadeniz bölgesinde etkileri daha çok gözükmekle beraber hala etkileri sürmektedir. 
    
                                                        

Su kirliliği videosu

DEĞERLENDİRME ETKİNLİKLERİ

Ekosistem ile ilgili bulmacayı çözmek için tıklayın.......

Ekosistem ile ilgili test çözmek için tıklayın......

Ekosistem ile ilgili etkinlik sunumu için tıklayınız.....

Ekosistem ile ilgili bulmacayı çözmek için tıklayın.....

Besin zinciri ile ilgili yapboz için tıklayın....

KAYNAKÇA



24-)Hüseyin Can H. vd.(2008),sbs fen ve teknoloji  7 ,Mutlu yayınları, İstanbul,s.378,379,380,381,382,383,384,285,386,387,388,389,390,391
25-)Ali Uğur vd. (2008),sbs’ye hazırlık fen ve teknoloji  7 etkinliklerle konu anlatımı, İmza yayınları,İstanbul,s.187,188,189,190,191,192,193,194
26-)Salih Teker vd. (2009),sbs tüm dersler 7 konu anlatımlı fen ve teknoloji bölümü ,Zambak yayınları,Ankara,s.630,631,632,633,634,635,636